Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 Tarihonline.com (Online Tarih Portal - Forum Sitesi)  »
 Çanakkale Zaferi

Çanakkale Savaşı Lastik Hikayesi

Pek çok kahramanlık hikayesi barındırıran Çanakkale Savaşı'nda yaşanan ibretlik tarihi olaylardan birisi de zabit adayı Asteğmen Mehmet Muzaffer'in sahte yüzlük kaime ile Yahudi bir tüccardan kamyon lastiği alması olayıdır.

Asteğmen Mehmet Muzaffer, diğer cephelere asker ve malzeme sevkinde kullanılan araçların lastik ihtiyacı temin için karargah tarafından İstanbul'a gönderilir. aradığı lastikleri Karaköy’de Yahudi bir tüccarda bulur. O yıllarda İstanbul'da otomobil ve kamyon nadir rastlanan vasıtalardır ve lastikleri ise yok denecek kadar azdır.
Yahudi tüccarla anlaşan Asteğmen Muzaffer, lastikler için ödenecek parayı almak üzere Erkan-ı Harbiye'ye gider. Fakat tabiki lastikleri alacak para yoktur. Çünkü en temel ihtiyaçlar için bile zorlanılmaktadır. Bu durum üzerine Asteğmen Mehmet Muzaffer'in aklına bir fikir gelir ve Yahudi tüccarın yanına giderek paranın sabaha hazır olacağını söyleyerek gece çini mürekkebi ve boya kullanarak 100 kaimeyi taklitle hazırlar. Hazırlanan yüzlük kaime ile lastikler Çanakkale'ye gittikten sonra Yahudi tüccar parayı bozdurmak için bankaya gittiğinde paranın sahte olduğunu öğrenmiştir. Çünkü Mehmet Muzaffer Bey'in hazırlamış olduğu 100 kaimede "Bedeli Dersaadet’te altın olarak tesviye olunacaktır" ibaresi yerine de "Bedeli Çanakkale'de altın olarak tesviye olunacaktır" yazar. Esasında o dönem en büyük kağıt para ellilik kaimedir. Mehmet Muzaffer, bir gecede kolaylık olsun diye 50 kaimeye benzeterek 100 kaime yapmıştır.

Olayın dilden dile İstanbul'da yayılması üzerine Şehzade Abdülhalim Efendi tarafından sahte yüzlük kaime karşılığı verilerek Yahudi tüccardan alınırarak sonra İstanbul Polis Okulu’ndaki Emniyet Müzesine hediye edilir.

Mehmet Muzaffer tarafından "Bedeli Çanakkale'de Kanla Ödenecektir" yazılan ve çok önemli bir sembol haline gelen taklit "yüzlük kaime" ülkemizde muhafaza edilmektedir. Asteğmen Mehmet Muzaffer ise Irak'ta yüzbaşı olarak görev yapmıştır. Birkaç yerde Teğmen rütbesiyle gittiği Gazze'de şehit olduğu yazılmaktadır. Ama kaynaklardan çoğu Irak Cephesi'nde Kut'ül Ammare Kuşatması'na katıldığını ve 51. Tümen, 9. Alay 9. Piyade bölük komutanı olarak "Yüzbaşı" rütbesiyle 9. Alay'da görev aldığını burada da 9 Nisan 1916'da III. Felahiye Muharebesi esnasında şehit olduğunu ifade etmektedir.
Hatta kaynakların ifadesine göre Yüzbaşı Fındıklılı Mehmet Muzaffer vefat ederken aldığı ağır kurşun yarası ve kan kaybıyla konuşamayacak duruma gelmesine rağmen kalemle yazarak kıble yönünü sormuş, kıbleye yöneltilmiştir. Kelime-i tevhidi yazıp ve Kelime-i şahadet getirmeye çalışırken, yüzü kıbleye dönmüş bir durumda kanıyla son emrini yazmıştır: "Bölük intikamımı alsın." 6. Ordu Komutanı Halil KUT Paşa, zarfın askeri müzeye götürülmesi emrini vermiştir. Günümüzde bu mektubun kaybolduğunu iddia edenler vardır. Mehmet Muzaffer'in vefatıyla ilgili ayrıca İsmail Bilgin'in "Kut'ül Amare Son Osmanlı Zaferi" eserine de bakabilirsiniz.

Ayrıca ülkemizde geçtiğimiz senelerde Petlas lastik markası tarafından Asteğmen Mehmet Muzaffer tarafından "Bedeli Çanakkale'de Kanla Ödenecektir" yazılan ve çok önemli bir sembol haline gelen taklit paranın konusunun içerik olarak alındığı bir reklam da yayımlanmıştı.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]