Ana Sayfa  |  Forum  |  Yardım  |  Kurallar  |  Çerez Politikası  |  Giriş  |  Kayıt
Tarihonline.com Yenilenme Aşamasında
Sitemiz yenilenmiştir.  

Bu süre içerisinde Çerez politikası, Kişisel verilerin kullanılması, Site kuralları ve mesaj yazma kurallarıyla ilgili bilgileri mutlaka okumanızı öneririz. Bütün kullanıcılar Kullanım Şartları"nı okumuş ve kabul etmiş sayılırlar. 

Yeni Başlık  Cevap Yaz
BAŞLANGIÇTAN 1917’YE KADAR RUSYA TARİHİ           (gösterim sayısı: 5.629)
Yazan Konu içeriği

boşluk

admin
[Tarihçi]
Site Kurucusu

Kullanıcı Resmi

Kayıt Tarihi: 15.12.2009
İleti Sayısı: 351
Konum: Sivas
Durum: Forumda Değil

E-Posta Gönder
Web Adresi
Özel ileti Gönder

Konu Yazan: admin
Konu Tarihi: 28.02.2010- 00:09


BAŞLANGIÇTAN 1917’YE KADAR RUSYA TARİHİ hakkında kısa bir çalışma...

SLAVLAR, DOĞU SLAVLAR, VAREG- RUSLAR

    Slavlar hind-avrupa (ari) menşeli, dolikosefal yani şimal ırkındandır. İlk slav vatanının Vistül nehrinden başlayarak pripet havzasını   ve Orta Dnepr sahasını işgal ettiği anlaşılıyor. Slav adı ilk defa eserini M.s. VI. Yüzyılın başlarında yazan, Nizians’lı Pseudo-cesarios’un kitabında rastlanmaktadır. Eski Slav yurdunun doğu sahasını işgal eden uruğlar, Doğu Slavları gurubunu teşkil etmişlerdi. Slavlara milat sıralarında “Vened” M.s. VI. Yüzyılda bir kısmını da “Ant” deniliyordu. Slavlar önce Avar daha sonrada Hazar devleti hakimiyetinde kalmışlardır. İlk slavlar zamanla Rus ovasını işgal ettiler, bu bataklık ve ormanlık sahada avcılık, arıcılık, balıkçılıkla meşgul oldular. Doğu Slavları patriarkal   bir hayat yaşıyorlardı. Doğu Slavlarının bir tek devlet halinde teşkilatlanmaları ise, doğrudan doğruya Normanların,   yani Vareg-Rus başbuğları, knezlerinin faaliyetiyle mümkün olmuştur. Doğu Avrupa da üç büyük ticaret yolu da büyük öneme sahip idi. Bunlardan ilki: İskandinavya’dan Hazar denizine kadar; ikincisi:Fin körfezinden İstanbul’a kadar; üçüncüsü ise: Baltık denizinden Riga körfezi ve Bati Düna nehrine uzanan ticaret yolu idi.

      Slavlar uzun zaman Varegler ile Rusları birbirleriyle karıştırmışlardır. Asıl olarak Vareg: ücretli kıtalar halinde hareket eden Rusların umumi ismi; Rus ise: bu Varegler den olup Slavlar arasında yerleşen, devlet kuran ve Slavlar üzerinde hakimiyet süren zümrenin adı olsa gerektir. Rus adının eski şekli ise Rusi’dir, Fincedeki Ruotsi , Slavca’ya evvela Rusi, sonra Rus olarak geçmiştir. İsveççe Roeder, Almanca Rudrer yani kayıkçı, kürekçi manasına gelmektedir. Hıristiyanlığın Kiyef de kabulü ile Slav ahalisi ile Ruslar büsbütün kaynaşmıştır.

RUS DEVLETİNİN   KURULUŞU

    Rus devleti 862 de Ladoga gölü sahası ve İlmen gölü   çevresinde Novgorod da Rulik tarafından kurulmuştur. Rulik in 979 da ölümü ile oğlu İgor küçük olduğu için akrabası   Oleg geçmiştir, ilk iş olarak da Kiyef şehrini alarak Kiyef devrini başlatmıştır. 912 de Olegin de ölümüyle Kiyef tahtına İgor geçmiştir, ancak iç idaredeki başarısızlığı sebebiyle bir isyan sonucu öldürülmüş ve yerine küçük yaşta olan oğlu Svyatoslav geçti, küçük olması sebebiyle devlet idaresini karısı Olga ele aldı. Olga’nın en önemli faaliyeti 957 de   Bizans’ı ziyareti sonucu Hıristiyan olması ve zamanla bu dinin Kiyef de yaygınlaşmasıdır. Daha sonra idareyi ele alan Svyatoslav ise Rusların şark ve cenup istikametinde yayılışların ilk adımını attı ancak Bizans’la girdiği mücadele sonucu öldürüldü, bunu üzerine üç oğlundan Vlademir Novgoroda yerleşti ve diğer kardeşleri ile mücadelede başarı sağlayarak Kiyefi de aldı. Vilademir ilk olarak Lehistan’a doğru yayılışa başladı, ancak bu dönemin en önemli olayı; Bizans imparatoruna bir yardım sonucunda kızı Anna ile evlenmesi ve buna karşılık Bizanssın isteği ile 988 veya 989 da Hıristiyanlığı resmi din olarak kabul etmesidir. Bu dinin kabulü ile Ortodoksluk, Rus devletinin gelişmesinde ve Rus kültürünün teşekkül etmesinde çok mühim amil olmuştur. Vilademirin 1015 de ölümü ile oğullarından Novgorad şehrindeki Hakim Yaroslav başa geçti. Bu dönemde kısaca; kütüphaneler yaptırıldı, Sofya kilisesi yapıldı, Kiyef de Hıristiyanlığı yaydı, Peçenekler uzaklaştırıldı, bazı devletlere ilk defa elçilikler gönderildi, Kiyef ticari alanda yükseldi, halk Hıristiyanlık sayesinde millet halinde birleştiler, ilk yazılı kanun olan Yaroslavın Pravdası oluşturuldu, oğlu İzyaslav’ı büyük knez ilan etmesi sonucu Rusya ayrı knezliklere bölünmüş oldu.  

KUMANLARLA MÜCADELE
    Türk (oğuz), Peçenek ve Berende zümrelerinin güneyde knezlar tarafından himayeleri Kumanları kızdırmıştı, ve 1061 de ilk kuman akını   oldu, 1210’a kadar 50 akın oldu, Vlademir Monomach ile Kiyef   kınezi Svyatopolk 1103 de Kumanları ağır bir yenilgiye uğrattı.

NOVGOROD CUMHURİYETİ

      İlk Rus knezliği ve ticaretin en yoğun olduğu şehirdir. Zamanla Ural dağlarına yayılması sonucu ticaret daha da gelişti. Ticaret ayrıca maddi ve siyasi hakimiyet Boyarların elinde idi. Başbuğ ve soyların büyükleri Veçe toplantıları yapıyordu, Veçelerin seçtiği bir boyar vali ve binbaşı knezle birlikte şehrin idaresine katılarak şehir Cumhuriyet rejimi ile yönetiliyordu.

SUZDAL RUSYASI

      Rostov ve Suzdal şehirleri Novgorod dan gelenler tarafından kuruldu. İlk knezi Monomachın oğlu Yuri idi. Bu kınezliğin diğerlerinden farkı veçeler yoktu, yönetim de udel sistemi hakimdi, yani knezler kendi ülkelerinde mutlak hakimdiler. Yurinin ölümünden sonra ise bütün ülke knezliklere bölündü.

MOĞOL –   TÜRK İSTİLASI

      Çingizhanın Kumanlar üzerine sefere çıkması sonucu Kumanlar Ruslardan yardım istediler ancak 1223 de Çingizhanın galibiyeti sonucu bütün knezlar öldürüldü. Bütün Rus toprakları Moğol güçleri tarafından işgal edildi. Çingizhandan sonra Ügedey, onuda ölümü ile Batuhan Moğol idaresini ele aldı. Batuhan devlet idaresinde merkezden uzaklaşmamak için batı seferini durdurarak idile çekildi ve böylece 1237 de burada Altınordu devleti kuruldu. Rus knezleri tekrar kağandan berat almak şartıyla eski topraklarında hakimiyet kurmaya başladılar. Moğol İstilası sonucu Orda şehrine gelerek yüz süren knezlikler Batuhan tarafından idare edilen Cuci Ulusunun bir parçasıdır.  

MOSKOVA KINEZLİĞİ

      Udel sisteminin sonucu Nevskinin oğlu Daniil Aleksandroviç kurdu.Daha sonra İvan idareyi ele aldı ve Altınordu devletine bağlılığını bildirerek vergiler ve hediyeler gönderdi, bunun sonucu Özbekhan Moskova knezliğini devamlı suretle destekleyerek diğer   knezlikler nazarında yükselmesini sağlamış ve Büyük Rus Devleti’nin kuruluşu yolunda önemli adımlar atılmıştır.Ancak 1445 de Kazan kuvvetlerinin Moskova ordusunu yenmesi sonucu Kazan hanlığına tabii duruma düştü ayrıca Moskova topraklarında Kasım Hanlığı kuruldu. Dini yönden ise Moskova Floransa ünyonunun kararlarını tanımayarak İstanbul Patriğinden ayrıldı.

III. İVAN DÖNEMİ

    Bu dönemde Kasım hanlığı ile dostluk gelişti, Litvanya alındı, 1481 de Altınordu Hanı Seyyit Ahmet’in öldürülmesi sonucunda bütün knezlikler Altınordu tabiatinden çıkarak tamam ile müstakil hale geldiler, 1487 de ise Kazan hanlığını işgal edildi, Litvanya ve Lehistan bölgesinde bazı yerler alındı.1523 de ise   knezliklerin hepsi Moskova knezliğinin himayesi altına girdi ve Büyük Rus Devleti kurulmuş oldu ve Moskova’yı 3. Roma ilan edildi.

KORKUNÇ   İVAN DEVRİ

    İlk defa çar lakabı ile başa geçti. Bu dönemde boyarlar meclisi yanında mümtaz heyeti kuruldu ancak İvan bu meclislere itimadını kaybetmesi sonucu kendisine karşı her hareketi engellemek amaçlı Opriçnina’yı kurdu ve bunu sonucu terör rejimi oluştu. Bu dönemin önemli olayları ise, 1552 de Kazan Hanlığı alındı, 1556 da Astrahan Hanlığı alındı ve Kafkasya doğru ilerlenmeye başlandı, bu arada Kırım hanlığı ile de iyi geçinmeye önem veriliyordu.

TÜRK –   RUS MÜNASEBETLERİ

    Rus kuvvetleri Lehistan ve İsveçlilerle yapılan mücadeleleri kaybetmeleri sonucu Rusların batı istikametine doğru ilerlemeleri önlenmiştir. Devlet idaresinde ise, Korkunç İvandan sonra Devlet idaresinde önemli işler yöneten Boris Godunov devlet idaresini eline aldı, ancak boyarlar ve knezler Borisi indirerek I . Sahte Dimitriyi başa geçirdiler ve bu kişi Katolikliği kabul etti, daha sonra ise boyar vasili olan İvanoviç Şuyski Çar ilan edildi. Bu dönemde ise bazı isyanlar ve II . Sahte Dimitri hareketi oldu, bu olaylar sonucu Boyarlar Leh Kıralı Sigizmund’un oğlu Vladislav’ı   tahta geçirdi, ancak bu kişiye karşı ayaklanmalar oldu ve 2 Mayıs 1613 de Michail Federoviç Başa geçti ve 1917’ye kadar Romanovlar sülalesi başa geçti, Michail döneminde İsveç ve Lehistanla bazı mücadeleler oldu ise de tam bir başarı sağlanamadı.Daha sonra 1645 de Michail’in oğlu Çar Aleksey Michyloviç başa geçti. Bu dönemde, din kitaplarında yapılan düzeltmeler sonucu Rus kilisesinde ayrılıklar oldu, Lehistan ile Ukrayna hakimiyeti   sebebiyle   mücadeleler olmuştur, 1552 de ise Kazan Türkleri, 1557 de de Başkurtlar hakimiyet altına alınmıştır ve bu milletlere Ruslaştırma politikası uygulanmıştır. Lehistan ve Litvanya ile mücadeleler sonucu bazı topraklar alındı ve ayrıca Ukrayna   de Rusya hakimiyetine girdi.

      1678 de ise Ukrayna mücadelesi esnasında Kırımla da mücadeleler olmuştu, bu mücadeleler sonucu kırımın galip gelmesi ile 1681 de kırım ile, dolaylı olarak Osmanlı Devleti ile, Bahçesaray Antlaşması imzalandı, ayrıca Osmanlı’nın büyümesi ve Ukrayna bölgesinde üstünlük sağlaması Rusya ile beraber diğer çevre devletleri de rahatsız etmişti, bunun sonucunda   1684 de Rusya – Lehistan – Alman Çasarlığı – Venedik kendi aralarında sulh yaparak Osmanlı’ya karşı Mukaddes Birliği yani kutsal ittifak kurdular.

PETRONUN SALTANATI

    1689 da başa geçen I. Petro ilk olarak Kutsal İttifak İle beraber Osmanlı ile Mücadeleye girmiş ve Üstünlük sağlamıştır 1700 de yapılan İstanbul Barışı ile Azak kalesi Ruslara bırakılmıştır. Daha sonra ise Fin Körfezini aldı,   İsveç kıralı XII. Şarl ile Poltovada yaptığı mücadele sonucu üstün geldi, bu zafer sonucu Ruslar müdafaadan taarruza geçtiler, kısa bir zaman içindede Lehistan’a yeniden hakim olundu. XII. Şarl iki yıl süren gayretleri sonucu Osmanlı devletini Rusya’ya karşı savaşa ikna etti. Purut nehrinde yapılan mücadele sonucu Rus ordusu tam olarak abluka içine alındı ancak Baltacı Mehmet Paşa bu durumu değerlendiremedi ve Purut anlaşması imzalandı. Bu anlaşma ile Rusya İstanbul Anlaşması ile elde ettiği ayrıcalıkları tamamen kaybetti ve Azak kalesini tekrar Osmanlıya teslim etti. Daha sonra Ruslar tekrar İsveç ile mücadeleye girdiler bu mücadele sonucunda üstün gelerek 1721 de Niştat barışı yapıldı, böylece Baltık Denizi sahilleri kazanılmış oldu, bunun sonucu Petroya “Büyük” lakabı verildi ve Rusya Doğu Avrupa’nın en büyük devleti oldu. Daha sonra ise Petro doğuya yönelerek Derbend, Bakü ve Mazenderanı zaptetti.

      Petrodan sonra Anna döneminde de Türklerle mücadeleler oldu ve Avusturya ile beraber yapılan mücadele sonucu Belgrat barışı imzalandı   ve Ruslar Lehine olan bu anlaşma sonucu Azak kalesi tekrar Ruslara geçti.

İKİNCİ   KATERİNA ZAMANI

  Bu dönemin en önemli iç olayı dvoryan’lara verilen serbestlik sonucu köylülerin durumunun kötüleşmesi sonucu çıkan Pugaçev İsyanıdır. Dış olaylarda ise Lehistan ile mücadeleler oldu ve Lehistan bölündü, Yine bu dönemde Osmanlı ile yapılan savaşlar sonucu önce 1172 de Küçük Kaynarca Antlaşması 1791 de ise Yaş anlaşması imzalandı. Bu anlaşmalar ile Osmanlı büyük topraklar kaybetti, Rusya ise Osmanlıdan birçok imtiyazlar aldı.

BİRİNCİ   ALEKSADR ZAMANI

  Rusya’nın genişleme politikası gereği Azarbeycan ve Dağıstan’ı ilhaka girişti ve yapılan mücadeleler   sonucu 1810 yıllarına doğru Kafkasların büyük kısmı Rusların eline geçti. Daha sonra ise Osmanlı ile yapılan mücadeleler sonucu Boğdan ve Eflakı işgal etti ve 1812 de Ruslar lehine Bükreş Anlaşması imzalandı.

      Batı   Avrupa da ise Fransa’nın Napolyon ile güçlenmesi ile Rusya ile karşı karşıya geldi ve yapılan Vatan savaşında Rusya en ağır yenilgilerinden birini aldı ve Napolyon Moskova’ya kadar ilerledi, buna karşılık Rusya, Avusturya ve Prusya ile birleşerek Fransa’yı mağlup ederek kontrol altına alındı.

BİRİNCİ   NİKOLA ZAMANI

      Bu dönemde İran ve Osmanlı ile mücadeleler oldu İran dan bazı   topraklar alındı. Osmanlıya karşı ise balkanlarda ki Yunanlar ve diğer azınlıklar desteklendi, bunun sonucu yapılan savaşta Ruslar üstün geldi ve 1829 da Edirne anlaşması yapıldı ve Osmanlı aleyhinde Yunanların bağımsızlığı tanındı.Daha sonra ise Osmanlı devletinde Mısır Valisi’nin isyanı sonucu Rus devletinden yardım istedi ve Hünkar İskelesi Antlaşması imzalandı ve bu anlaşma ile Osmanlıyı himayesi altına almıştı, Ancak Avrupa devletleri buna karşı çıkarak Londra Mukavelemsi imzalandı ve Rusya’nın ayrıcalıkları elinden alındı. Bunun üzerine 1853 – 1855 de iki devlet arasında Kırım Harbi çıktı ve Avrupa’nın da desteği ile Osmanlı üstün geldi.

İKİNCİ NİKOLA ZAMANI

      Bu dönemde Kırım harbi sonucunda Avrupa devletlerinin de katılımıyla   Paris antlaşması imzalandı ve Rusya Osmanlı üzerindeki bütün ayrıcalıklarını kaybetti İç olaylarda ise 1861 de bir manifesto yayınlanarak köylü serfliği kaldırıldı. Nihilistler, Pansilavistler ve Halkseverler ismiyle yeni fikir cereyanları oluştu. Yine dış olaylarda ise, 1830 ve 1863 de Leh kıyımları gerçekleşti, Türkistan hanlıkları ve Kazak Türkleri himaye altına alındı, 1877 de ise Rusya Avrupa’daki karışıklıktan faydalanarak Osmanlıya savaş açtı ve 1878 de Ayastefanos’a kadar ilerlemeleri sonucu anlaşma imzalandı ve Rusya büyük imtiyazlar aldı, ancak bu ayrıcalıklar yine Avrupa devletlerinin hoşuna gitmedi ve Ayastefanos   anlaşması iptal ettirilerek Avrupa devletlerinin isteği doğrultusunda Berlin anlaşması imzalandı.

İHTİLALLER

      Çarlık rejimine karşı guruplar Çarlık rejimine karşı Bolşevikler ve Menşevikler isminde guruplar oluşturarak ihtilal amaçlı faaliyetlere başladılar 1904 – 1905 Japonya harbinden Rusya’nın yenik çıkması sonucu rejime karşı guruplar faaliyetlerini daha da artırdılar, ayrıca Rusların gayri Ruslara karşıda ezici faaliyetleri bu guruplarında rejime karşı faaliyetlere başlamasına sebep oldu ve ilk olarak 1905 de ameleler yürüyüş başlattılar, bunları Rus yönetimi kanlı bir şekilde bertaraf etti, ancak bu olay üzerine başta Moskova olmak üzere Rus hakimiyeti altındaki bir çok bölgede ve fabrikalarda yaklaşık 440 bin kişi grev başlattı, bunun üzerine 17 ocakta Rus yönetimi bir manifesto yayınlayarak, bu guruplara istenilen hakların verileceği taahhüdünde bulundu.Ancak bu taahhüdüler tam olarak yerine getirilmediği için ihtilalci gurupların faaliyetleri çarlık Rusya’sının yıkılışına kadar devam etti, ve bu fikir akımlarından çevre devletlerde etkilendi.

BİRİNCİ   DÜNYA HARBİNDE RUSYA

      Savaşın başlaması ile Rusya; İngiltere, Fransa ve daha sonrada İtalya ve diğer birtakım devletlerin katıldığı İtilaf gurubunda yer aldı, İttifak gurubunda ise   Almanya ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu yer alıyordu, daha sonra ise İngiliz donanmasından kaçan iki Alman gemisinin Osmanlıya sığınması ve bu gemilerin Rus limanlarını bombalaması sonucu Osmanlıda Rusya’ya ve dolayısıyla diğer itilaf devletlerine karşı ittifak gurubunda savaşa girdi, savaşın seyri sırasında Osmanlı ve diğer ittifak devletleri yenilgiler almaya başladı, Osmanlı toprakları ise yapılan gizli anlaşmalarla harita üzerinde ittifak devletleri arasında bölündü bu paylaşımda Rusya ya boğazlar ve Kafkas bölgesindeki bazı Osmanlı toprakları verilmişti, ancak 1917 de çıkan ikinci Rus ihtilalleri sonucu kanlı olaylar, açlık, kıtlık; büyük sosyal,ekonomik ve siyasi devrimler birbirini kovaladı ve Rusya galip durumda bulunan ittifak gurubunda olmasına rağmen savaştan umduğunu bulamadı ve yenik ayrıldı, bu yenilgide ihtilaller sonucu ittifak devletlerinin Rusya’yı saf dışı bırakmasının da etkisi büyüktü.  

1917 YILINA KADAR RUS İLMİ VE KÜLTÜRÜ

  Rusya da en önemli ilmi faaliyet Büyük Petro zamanında 1721 de İlimler Akademisi kuruldu ve Rusya da ki ilmi faaliyetlerin gelişmesinde büyük önem teşkil etti ve bu akademi birinci ve ikinci Petro zamanında ve II. Katerina zamanında büyük gelişmeler gösterdi ve Rusya da Pozitif ilimlerin gelişmesinde büyük faydalar sağladı. Ayrıca ilmin geliştirilmesi için liseler ve üniversitelerde açıldı.

Kaynak : Tarihçi Talha GÖNÜLALAN


Büyük adamlar tarihi, tarih de büyük adamların yaptıklarını süslemiştir.   La Bruyere
Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Rusya’nın Dağıstan Politikası admin 0 2576 24.10.2010- 15:52
Konu Klasör Ülkemizde Ne Kadar Tarih Öğretmeni Açığı Var? admin 0 4208 20.04.2011- 18:11
Konu Klasör Soğuk Savaş Dönemi Nedir? Soğuk Savaş Ne Kadar Sürdü? admin 0 659 25.04.2020- 21:20
Konu Klasör Tarihi Çağlar Hangi Olayla Başlar? Sırasıyla Tarihi Çağların Yönetici 0 1082 16.05.2020- 22:03
Konu Klasör Naima Tarihi admin 0 5907 04.11.2010- 22:48
Etiketler   BAŞLANGIÇTAN,   1917’YE,   KADAR,   RUSYA,   TARİHİ
Tarih Dersi, Tarih Öğretmenleri, Tarih Sitesi, Tarih Portalı, Tarih Forum
Portal Forum Mobil RSS