Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 Tarihonline.com (Online Tarih Portal - Forum Sitesi)  »
 Avrupa ve Dünya Tarihi

İngiltere; Ortaçağ’da, Soylular Ordusu’nun yönettiği küçük bir Ada Krallığı idi. Coğrafî keşiflerin başlamasıyla birlikte, dünyaya açılmış, beş kıtada çok geniş müstemlekeler edinmişti. Denizci özelliği sayesinde, yakınçağların en büyük devleti olmuştur. XVIII: ve XIX: yüzyıllarda ise, zenginliğinin ve gücünün zirvesine çıkmıştır.

Osmanlı İmparatorluğu ile İngiltere arasında ticarî ve siyasî ilişkiler, İngilizlerin öncelikle ticarî amaçlı girişimleriyle XVI. yüzyılın sonlarında başlamıştır. Gerçi İngilizler, daha XVI. yüzyılın başlarından itibaren Akdeniz’de görünmüşlerdi. Ancak Doğu Akdeniz (Levant) ticaretinde etkili ve sürekli faaliyet gösterebilmeleri bu yüzyılın sonlarında olmuştu. Fakat bu ticareti de kapitülasyonlar gereği, Fransız bayrağı altında yapmak zorunda kalmışlardı. Buda bir bakıma İngiliz ticaretine bir Fransız kontrolü getiriyordu. İşte İngilizler, bundan kurtulmak ve kendi bayrakları altında Osmanlı İmparatorluğu sınırları içerisinde serbestçe ticaret yapabilmek amacıyla, 1578 yılında Osmanlı İmparatorluğu’na resmen başvurmuşlar, bu amacı gerçekleştirmek üzere de İstanbul’a resmî bir görevli göndermişlerdi. Böylece iki devlet arasında ilişkiler başlamış oldu. Bundan sonra Osmanlı İmparatorluğu, Fransızların ve Venediklilerin itirazlarına rağmen, İngiliz tüccarlarına ülkesinde serbestçe ticaret yapma iznini vermiştir. Bu konuda iki devlet arasında da 1580 Mayısında ilk sözleşme yapılmıştır. Bu ilk Osmanlı – İngiliz sözleşmesi, İngiltere’nin isteği üzerine 1601 yılında ve daha sonra bazı eklerle genişletilerek, 1675’te son şeklini almıştır.

Gördüğümüz üzere Osmanlı – İngiliz ilişkileri, İngilizlerin Osmanlı İmparatorluğu’nun geniş unsurları içerisindeki büyük ticarî imkânlardan faydalanmak üzere yaptıklar başvuru ve çalışmalarla, yani ticarî sebeplerle başlamış ve kısa sürede tek taraflı olarak, İngiltere’nin lehinde büyük gelişmeler göstermiştir. Her ne kadar bu ilişkilerde, başlangıçta ticaret esas alınmışsa da İngiltere’nin Osmanlı İmparatorluğu sınırları içerisinde sağlamış olduğu çıkarları korumak ve geliştirmek, aynı zamanda özellikle XVIII. yüzyılın ortalarından itibaren Rusya’nın gittikçe güçlenerek, İngiltere’nin çıkarlarını ve Osmanlı İmparatorluğu’nu tehdit etmeye başlamasıyla ve diğer sebeplerle, bu ilişkilerde askerî ve siyasî etkenler de önemli rol oynamaya başlayacaktır1.

İngiltere XVIII. yüzyılların sonlarına doğru büyük bir sömürge imparatorluğuna dönüşmüştü. Bu arada Akdeniz ve çevresiyle daha yakından ilgilenmeye başlamıştı. Çünkü en önemli sömürgesi olan Hindistan’a giden yollar Osmanlı İmparatorluğu topraklarından ve denizlerinden geçmekteydi. Bu durum İngiltere’yi Osmanlı İmparatorluğu ve onun geleceğiyle daha yakından ilgilenmesine sebep olacaktır. Bu nedenle İngiltere Doğu ticaret ve menfaatlerinin devamı için Osmanlı İmparatorluğu’nun varlığını sürdürmesinden yana bir politika izlemesine neden olacak, XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren ise bu geleneksel politika değişerek Osmanlı İmparatorluğu’nun toraklarının paylaşılması çalışılmalarına katılacaktır.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]